Sanırım herkesin bir
yapılacaklar, gidilecekler , ...listesi vardır. Son seyahatimle gidilecekler
listesinde yer alan Finladiya’ya bir tik atmanın keyfini yaşıyorum. Aslında
keyfi yaşatan Lapland bölgesi diye anılan diz boyu karların olduğu, husky ve
geyik kızak safarinin yapıldığı, biraz şanslıysanız kuzey ışıklarını görebileceğniz,
yeni yılı bahane edip Santa Claus Village’e gidip Noel Babaya yıllardır hediye
getirmediği için sitem edebileceğiniz bir yer.
Yeni yıla 10 gün kala aslında tüm
detayarını eşimle kendimizin planlayabileceği seyahati biraz günlük işlerimizin
yoğunluğu sebebi ile turla gitmeye karar verdik. Tur planına göre 5 gün sürecek
seyahatimizde biri gidiş Helsinki- Colari, biri dönüş Rovaniem- Helsinki olmak
üzere iki gece Noel Baba Ekspresde konaklamamız olacaktı. Acayip heyecanlandım.
Sanırım çocukluğumda bir sefer yataklı tren yolculuğundan sonra hiç
tekrarlamamış olmam ve Noel Baba Ekspres denilince beklentimin yükselip ışıl
ışıl, rengarenk süslenmiş, insanı keyiflendiren müziklerin koridorlarında eşlik
ettiği bir tren hayal etmemden kaynaklanıyor.
Seyahatin başına dönecek olursak;
sabah erken saatte İstanbul’dan uçağımıza binerek 3,5 saatlik bir yolculuğun
ardından Helsinki’ye ulaştık. -19 derecelerdeydi hava sıcaklığı, nem olmadığı
için çok üşümüyorsunuz burada.
Helsinki’de gezip görülecek
yerlerin hepsi birbirine çok yakın. Senato meydanı, Ünvesite binası, Lutheran
Kathedrali, Güney Liman ve Market meydanı, Kavivopuisto Park, Mannerheim
Anıtı,Parkemento Binası, Sibelius Anıtı diye uzunca bir liste yapabilirim.
Ben pek koşturmacadan hoşlanmam.
Uzun uzun fotoğraf çekmeliyim, keyifli vakit geçirmeliyim. Mevsim kış olması
sebebi ile erkenden kararan hava yüzünden çok detaylı gezme, fotoğraflama
fırsatım olmadı ancak bunlardan en beğendiğim ve tekrar gidip görmek istediğin
hangisi diye bir soru ile karşılaşsam cevabım gayet net; Güney Liman ve
Kaivopuis Park. Ben bu ikisinde saatlerce vakit geçirebilirim.
Akşam olupta tren istasyonuna
geldiğimizde Noel Baba Ekspres beklentim sıfır olmuştu. Tren bildiğimiz yataklı
tren çıkmıştı.
Ertesi sabah Colari’ye oradanda
yaklaşık 1,5 saatte Levi isimli küçük, sevimli Finlandiya’nın önemli kayak
merkezlerinden olan şehre ulaştık.
Buraya dünyanın hemen her
yerinden insanlar kayak yapmak için geliyorlar. Pist sayısı çokluğu ve gece
gündüz aydınlatılması önemli bir detay. Burada hava öğlene doğru 11 gibi biraz
aydınlanıyor, öğleden sonra 15:30 gibi kararıyor. Kayak kıyafetlerinizi ve
takımlarınızı getirmemişseniz burada her türlü detay düşünülmüş, kiralayabilirsiniz.
Levi çokta büyük olmayan bir
daire içine konumlanmış gibi düşünülebilir. Üç beş sokaktan ibaret. Tüm
mağazaları, tüm şehri şöyle bir dolaşayım derseniz iki saati geçmez sanırım tutacağı
süre.
Havanın -20 civarlarında olduğunu
düşünürseniz zaten çokta uzun süreli dışarda kalmak istemiyorsunuz. Atlanmaması
gereken hap bir bilgi size; burada konforun adı KAYAK KIYAFETİ.
20 dakikalık bir yolculukla Akşam
yemeği için Ice Hotel’e gittik. Otelde her odanın farklı bir konsepti, konsepte
göre farklı bir aydınlatması vardı. Hal böyle olunca hiçbir detay kaçırmak
istemiyorsunuz. Sinema salonundan, şapeline varıncaya kadar düşünülmüş.
Dünyanın bir çok yerinden buraya evlenmeye geliyorlarmış. Her yıl yenisi ve
farklısı yapılan otelin yaklaşık üç dört aylık ömrü var.
Bu arada konaklayabileceğiniz
gibi yine herşeyin buzdan olduğunu söylemeye gerek duyamadığım restaurantında yöresel yemekler yiyip barında
birşeyler yudumlayabilirsiniz.
Yeni gün yeni etkinlik demek ve
günün adı; Husky Çiftliği (Husky Village). Husky çiftliğine yaklaşık yarım
saatlik bir otobüs yolcuğuyla ulaştık.
Korkutucu görüntüsünün aksine son
derece sevimli olan huskyler aslında köpek değil bir kurt cinsi, onun için
havlamıyor uluyorlar ve yaklaşık 12 km öteden duyulabiliyormuş. Asla yalnızlığı
sevmedikleri için tek başına bırakmamak ve kızaklara da en az 7 olmak üzere tek
sayılarla 9-11 ve maksimum 13 tanesi bağlanırmış.tüyleri çift yönlü olduğu için
soğuğa dayanıklıymış diyerek size öğrendiklerimi de aktarmak isterim.
Huskyleri kızaktayken tutmak zor,
gitmek istiyorlar. Kızak deneyiminde bulunmayı sanırım film ve belgesellerde
gördüğüm etkileyici sahnelerden dolayı çok istiyordum. Ben beklediğim gibi çok
keyif aldım.
Sizinle tam bu noktada çok çok
önemli bir bilgi paylaşımında bulunacağım. Şöyle bir selfie çekeyim, yok olmadı
filme alayım,.....düşünceniz varsa; lütfen elektronik cihazlarınızı çekim
öncesi dışarda bulundurmayınız. Sonra batarya sorunu yaşarsınız , demedi
demeyin. NOKTA!
Keyifli kızak yolculuğundan sonra
üşüyen misafirleri için böğürtlengillerden yaptıkları sıcak içeceği ikram
ediyorlar. Finlandiya’nın %7 si ancak tarıma elverişli ve bununda sadece %3 ü
çilek ve benzeri üretmek için kullanılıyor. Ve bu bölgede en çok
tüketebileceğiniz şey kırmızı meyve grubu(böğürtlen..)
Çiftlikte bulunan diğer kurt ve
tilki türlerini, emekliye ayrılan huskyleri görmek sevmek hoşunuza gidebilir.
Sakın yanlış anlaşılmasın; bir hayvanat bahçesi gibi değil, bakım evi gibi
düşünün.
Gün ışığının kısıtlı olmasından
dolayı ancak bir etkinlik yapabiliyorsunuz burada. Aslında burada
yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki ....merak etmeyin hepsini yazının
altında fiyatları ile vereceğim.
Sıra geldi; yılın son günü olan
31 Aralık ı nasıl geçirdiğimiz
bölümüne... koskoca bir yılı geride bırakacağımız bu günde öncelikle
yaklaşık 20 dakikalık mesafede bulunan ren geyiği çiftliğine gittik.
Çok sakin canlılar ve o
sakinliklerini kimse bozsun istemiyorlar. Bir çok uyarıda bulundular. En
önemlisi ‘ yüksek sesle konuşmayın, ani hareket etmeyin’. Elimize verdiler ağaç
yosunlarını ve aldılar bizi yanlarına. Besleme ve sevme işi bitince ikişerli
gruplar halinde bindik kızaklara. Sakinliklerini kızakları çekerkende korudular
ama yüksek ağaçların arasından geçip, karla kaplı ormanın dernliklerine
giderken onların sakinliği banada çoktan geçmişti.
Sonrasında 5 yıl
geçerliliği olan geyik kızağı sürüm sertifkası verdiler.kafam kızıp terk
edersem buraları orada işim hazır. J
Çiftliği işletenler Sami ırkından
ve kıyafetleri çok ilginizi çekecektir.bu soğuk memleketin sıcak insanları
sıcak içecekler ve atıştırmalıklarla ağırlıyorlar üşüyen misafirlerini.
Levi küçük bir yer olmasına
rağmen her bütçeye ve damak tadına uygun bir şeyler bulmanız mümkün.
Biz akşam yemek için yerel bir et
restaurantına gidelim istedik ve Pihvipirtti Restaurantı seçtik. Deniz
mahsullerinin çeşit çeşit sunulduğu açık büfe ile açılış yapıp devamında gündüz
ağaç yosunları ile besleyip,sevdiğimiz geyiklerin eti ile devam ettik. Kulağa
garip geldiğinin farkındayım ancak yapacak birşey yok.
Ben geyik etini beğendim. Sosu ve
servisi ile 10 puanı aldı benden. Deniz mahsulleri ise herhalde 30 çeşit vardı
ve hepsi birbirinden lezzetliydi. Mehmet Yaşin’in dediği gibi ‘ damak çatlatan’
tarzdaydı.
Gece 00 a doğru kayak pistinin
ışıkları kapatıldı ve insanlar burada toplandı havaya atılan 3-5 havayi
fişekten başka bir etkinlik olmadı.
Benim çok ilgimi çeken ve sizinde
çekeceğini düşündüğüm bir konuyuda hemen brada sizinle paylaşmak istiyorum.
Finlandiya’nın bulunduğu cografya itibari ile 6 ay gece 6 ay gündüz yaşanıyor
ve bu durum insanların psikolojilerini bozabiliyor ve intihar olayları artıyor.
Devlet bunun önüne geçmek için alkol satışını kendisi Alco isimli dükkanlarda
yapıyor. Dükkanlar akşam 21:00 de kapanıyor ve 19 yaşındaysanız evet alkol
alabiliyorsunuz ancak satış elemanı uygun görmezse satmayabiliyor yada
kısıtlayabiliyor. Barda ilk içkiden sonra hafif sallandığınızı fark ederse
barmen kendisine verilen yetkiye dayanarak 2. İçkiyi vermeyebileceği gibi sizi
bardanda çıkartabiliyor.
1 ocak itibari ile çantalar
toplandı otobüse yerleştirildi ve turumuzun son etkinliği olan Rovaniemi’e
yaklaşık 5 km mesafede bulunan Noel Babanın Çiftliğine ‘ Santa Claus Village’ e
ulaştık.
Burada her türlü detay dşünülmüş
ve keyifle 2-3 saat geçirip para bırakabileceğiniz bir mekan yaratılmış. En
başta tabii Noel Babanın evi var. Buraya kadar gelmişseniz görmek bir de
fotoğraf çektirmek lazım diyorsunuz ve hayli uzun bir sırada bekledikten sonra
kendisinin yumuşacık beyaz sakallarını ve kocaman göbeğini görünce sarılıp poz
veriyorsunuz. İsterseniz size hediye de veriyor. Çıkışta tanışma anı, fotoğrafı
isterseniz çıktı alabileceğiniz gibi internet üzerindende size ulaştırıyorlar.
Hediyelik eşya dükkanları olmazsa
olmazımız. Ve bunun için çok büyük bir alan ayrılmış. Restaurantlar, cafeler,geyik
çiftliği,... bece en dikkat çekeni postanesi. Güzel bir postane yapmışlar.
İçeride çeşit çeşit kartlar var. Üzerine noel babalı pullardan yapıştırıp ister
hemen isterseniz gelecek yıl noelde ellerine geçecek şekilde dostlarınıza
sevdiklerinize gönderebilirsiniz.
Söylemeden geçemeyeceğim; kutup
çizgsinin buradan geçtiği düşünülen yere bir de ışıklı tabela takılmış.
Santa Claus da çok keyifle geçirilen
vaktin ardından Helsinki’ye gidecek trenimiz Rovaniemi’den kalkacağı için tren
kalkış saatinden önce biraz burada vakit geçirdik. Bu sefer ki trenimiz iki
katlı ve daha konforluydu. Yaklaşık 12 saatlik bir tren yolculuğunun ardından
Helsinki’ye oradanda uçakla istanbul’a döndük.
Orada bulunduğumuz süre zarfında
havanın hep bulutlu olması sebebi ile kuzey ışıklarını görmek nasip olmadı ama
her seyahatin; yenilen güzel yemeklerin damakta bıraktığı muazzam tad gibi,
hafızalarda bıraktığı anılardı bizde kalan.
Her yazımın sonunda dediğim gibi; ne
yapıp edin düşürün yolunuzu oralara....
Not: ben bu seyahate
herşey dahil bir turla gitmiştim ancak sizin için orada ki yerel acentalardan
edindiğim etkinlik fiyatlarını paylaşıyorum.
NE KADAR?
· Snowmobile safari: 99 euro
· Ren geyiği safari: 106 euro
· Balık tutma gezisi: 147 euro
· Husky safari: 169 euro
· Hedikle karda yürüyüş: 63 euro
· Ice hotel gezisi: 55 euro
· Noel baba ile fotoğraf çektirip çıktı isterseniz:
30 euro
· Noel baba ile fotoğraf çektirip internet ortamında
isterseniz: 40 euro