ROTAKEYF

    Sizlere Konya’daki motorcu grubu Rotakeyf’ le yaptığım, adına yakışır şekilde keyifli sohbetimi aktararak merhaba demek istiyorum.
    Büyük şehir sıfatıyla bildiğimiz Konya da aslında herkesin birbiri ile bir şekilde tanıştığı ve az biraz zorlamayla akraba bile çıkılabilme imkanının yüksek olduğu şehirde Rotakeyf’le  bir sohbet ayarlama durumumun pek de zor olduğunu söylemek doğru olmaz. Daha ilk telefonumda kiminle görüşüp organizasyon yapabileceğim hemen belli olmuştu. Mehmet Tavlan’la yaptığım telefon görüşmesiyle bir anda pazartesi buluşmalarına dahil oluvermiştim.
  Anlaştığımız saatte tarif edilen yere yani aynı zaman da Rotakeyf üyesi İbrahim Ada tarafından kendilerine tahsis edilen yere gittiğimde beni pek bir sıcak karşıladılar. Bu sıcaklığın başlıca sebebi insanlar olduğu kadar ortada çıtır çıtır yanan sobadan da kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Gelsin çaylar, gitsin kahveler, sohbet muhabbet gırla giderken, geyik muhabbeti hat safhadayken sanki kulübün ilk günden beri üyesiymişim izlenimini verdiler.
   Farklı yaş ve meslek grupları ile geniş bir skalaya sahip toplulukta hayata bakış şekilleriyle ve eğitimli sürüşleriyle bütün tabuları Rotakeyf olarak yıktıklarını söylüyorlar.
  2008 yılında faaliyete geçen, sayılarının değil niteliklerinin önemli olduğunu söyleyen ufak ve seçkin topluluğa; Önce niye Rotakeyf diyorum: rotamızı belirleyip yola çıkıyoruz ,biz tam bir gönül topluluğuyuz diyorlar.
   Rotakeyf de sport touring  ve touring ağırlıklı ama enduro chopper racing gibi tüm modeller mevcut. Türkiye’deki sayılı modellerin çoğunluğu Konya da diye ekliyorlar. Aralarında yeni motor kullanmaya başlayandan tutunda, yirmiyedi yıldır kullananları bile vardı. İbrahim Ada dedemin motoruyla başladım diye giriyor söze; İlk Puch 50cc, arası açık bir motoru varmış. Süngeri arasına takardım kullanırdım, şimdi ise hypersport tercih ediyorum diye ekliyor. Volkan Yalınız ise parayı bulduktan sonra başladım diye sohbete katılıyor. Pahalı bir hobi diyor, yalan da sayılmaz hani J içlerinde hiç birisinin eşi kullanmamasına rağmen genel anlamda hepsi sıcak bakıp destekliyormuş. Rotakeyf olarak aile toplantılarına önem verdiklerini bazı gezilere de beraber gittiklerini söylüyorlar. Ama her biri benle hem fikirdi: ‘mutlaka eşli yapılması gereken bir hobi.’hatta ekliyorlar eş dost (artçı) yapılması gereken diye.
   Kimilerine göre tehlikeli bir zevk ve bu zevkin bedeli çoğunlukla sakat kalmak veya ölüm tehlikesi riski olduğu düşünülüyor ama bizim amacımız  ‘ölmek için motora binmek değil, ölene dek motora binmek’ diyerek hepsinin fikir bazında aynı paydada buluştuklarını görmek hiç zor olmuyor. Amaç motor keyfini yaşamak olduğu için ve bu işlevi doğru kişilerden eğitim alarak ve birbirimizi eğitim ve bilinçli kullanım konusunda aşılayarak bu zorlukları kolaya çevirmeye çalışıyoruz, bir taraftan bunu yaparken eğitimli ve bilinçli sürücüyü Konya’ lıya da başkasına da aşılayarak insanların motora ve motorcuya bakış açısını düzeltebiliriz, çünkü eskiden motora binmek ayıplanır hatta ölecekmisin diye tepki çekiyordu amacımız bu olguyu da değiştirmek diyorlar. Oturduk kalktık hep ağızlarında illaki de eğitim, peki ama neden siz bu kadar eğitime taktınız diyorum keza o günkü toplantıya da yine eğitim vermek amacıyla gelen bir eğitmen vardı, İbrahim Ada (konya ağzıyla)len len len len dememek için diyor J.(düşmeden veya kaza yapmadan az önceki söz grubu)
Düşmekten korkmuyor musunuz diyorum, Erhan (Ertuğrul) Bey’in cevap şahane: insan düşünce rahatlıyor. J
  Konya’da motor sürme mevsiminin kısıtlı olduğunu (soğuk ve yağışlı havalardan dolayı), motorun trafikte seyir halindeki araç olarak kabul edilmediği ve motor kültürüyle mobilet kültürünün karıştırıldığını, motoru Konyalının genelde uzaktan ve sesi için sevdiğini, oysaki arazi yapısı itibariyle de Konya’da motor kullanımının çok uygun olduğunu ifade ediyorlar.
  Burada herkes başkan herkes sekreter diye eklemeden geçmiyorlar.  İlk gezilerini Göksu şelalesine düzenlemişler, hala hafta sonları toplanıp beraberce gezilere gidiyorlarmış. Yıllık plan yapabilsek iyi olur ama genelde 1 hafta kala ya da günlük planlar yapıyoruz işi olmayan geliyor diyorlar. Şımarıklık yapıp bende gelebilir miyim diyorum, hiç beklediğim cevabı alamıyorum. Her kafadan farklı söylenmiş, aynı anlama gelen cümle çıkıyor: kriterlerimize uyuyor musunuz bilemeyiz…..(küstüm)



  Toplu fotoğraf çekmek istediğimi söylüyorum ve Pazar için randevulaşıyoruz. Pazar buluştuğumuzda hepsi tek tip giyinmişler, nasıl hoş görünüyorlar bir arada bilemezsiniz. Şansımdan havada güzel, onlarda benimle aynı fikirdeler ve hemen bir rota belirliyorlar ardından yola koyuluyorlar. yolunuz açık olsun diyorum ve bu güzel sohbeti benimle yaptıkları için  ve Faruk Çalık beye yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum.

Not: Eğer gittiğiniz mekânlarda Rotakeyf stiker ı görürseniz bilin ki oradan geçmişler.

Fotoğraflar: A.Irkıl Karaçor/Nejat Akıncı